İŞVEREN BİLGİSAYARLARI VE ELEKTRONİK POSTALARI TAKİP EDEBİLİR Mİ?
Bilgisayar teknolojisinin iş hayatına çok yoğun bir şekilde girmesi aynı zamanda bir takım soru ve sorunları da beraberinde getirmektedir.
Bir çok insan tarafından sık sık iş yerindeki bilgisayarların patron veya bilgi işlem yetkilileri tarafından takip edildiği, denetlendiği, kontrol edildiği ve bu yolla özel hayata müdahale edildiği yönünde şikayetler almaktayız. Yine bir çok işveren de çalışan personelin bilgisayarlarının ve elektronik postalarının takip edilmesinin yasal olup olmadığı konusunda bilgiler istemektedir.
Özellikle büyük işletmelerde bilgi işlem sorumlusu olarak çalışan kişilerin bir taraftan patron dayatması sebebiyle personelin bilgisayarlarını takip ve kontrol etmek zorunda kalması, diğer taraftan da bu yaptıkları işin bir suç olup olmadığı konusunda tereddütler yaşadığı bilinen bir gerçektir.
Öncelikle unutmamak gerekir ki işyerindeki tüm bilgisayarların sahibi, maliki işverendir. Aynı zamanda o bilgisayarların internete bağlanmasının bedeli de işveren tarafından ödenmektedir.
Bu sebeple mülkiyeti kendisine ait olan ve kendi işinin görülmesini temin için bilgisayarlarını çalışanlarının kullanımına veren işveren, zaten mantık olarak sadece işiyle ilgili kullanılması gerektiğinden bu bilgisayarlarıyla yapılan tüm iş ve işlemleri takip kontrol ve denetleme hakkına sahiptir. Bizzat işveren tarafından çalışanlara verilen elektronik postaları hangi bilgisayardan kullanılırsa kullanılsın takip etme yetkisine sahip olan işveren, işyerine ait bilgisayarlardan yazılan elektronik postaları da çalışanın şahsına ait özel elektronik posta olsa dahi, hotmail, yahoo,gmail gibi uzantılara sahip olsalar dahi takip etme hakkına sahiptir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/447 Esas, 2010/37516 Karar ve 13.12.2010 tarihli kararında
"......Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde ise, bahse konu maillerin davacı ile S. A. isimli kişi arasındaki tamamen haberleşme amacı ile yapıldığını, davalı işverenin hedef alınmadığını, yazıların işverene ulaştırılmasının amaçlanmadığını, kaldı ki internet aracılığıyla yapılan bu yazışmaların kişinin özel hayatı ile ilgili olduğunu, hukuki bakımdan korunması gerektiğini, davalının mail adresinin şifresini kırarak bu yazışmaları ele geçirdiğini bunların hukuka aykırı yollarla elde edildiğini ve hükme esas alınamayacağını belirtmiştir.
......
"İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır." demek suretiyle işverenin bilgisayar ve elektronik postaları takip etme hakkı olduğunu kabul etmiştir.
İNTERNETTE GEZİNTİ YAPMAK, ALIŞ VERİŞ YAPMAK İŞ AKTİNİN FESHİ SEBEBİDİR
Çalışan Personelin açık veya örtülü olarak işveren tarafından izin verilmediği sürece işyeri bilgisayarlarını kendi şahsi işi için kullanması yasaktır. Bu ister haber sitelerinde gezinme şeklinde olsun, ister alış veriş yapmak şeklinde olsun isterse de oyun oynamak vs şeklinde olsun farketmez. Ancak işveren altı ay gibi uzun bir süre personelin bilgisayardan bu tür sitelere girdiğini bilmesine rağmen ses çıkarmıyor ve bu konuda çalışanı uyarmıyorsa örtülü olarak personelin bu tür sebeplerle bilgisayarı kullanmasına izin vermiş demektir. Bu durumda işveren veya vekilinin personelin bilgisayarları iş dışında başka sebeplerle kullanmasını bahane ederek iş sözleşmesini feshetmesi kabul edilemez. Bu konuda
Yargıtay 9. Hukuk dairesi 2007/27583 Esas, 2008/5294 Karar ve 17.03.2008 tarihli kararında:
...
"İşverenin açıkça veya örtülü izni olmaksızın işyerinde internetin özel amaçlı olarak kullanımı yasaktır. Ancak bu yasak istisnaen acil durumlarda ve işine ilişkin sebeplerden dolayı meşru bir şekilde delinebilir. İşçinin, işverenin açıkça yasaklamasına rağmen interneti özel amaçlı kullanmasında önceden ihtara gerek olmaksızın iş sözleşmesi feshedilebileceği gibi; işçinin pornografik resimleri videoları işletmenin veri taşıyıcısına indirmesi ve yüklemesi halinde ihtara gerek yoktur.
....
İşverenin açıkça veya örtülü izni olmaksızın işyerinde internetin özel amaçlı olarak kullanımı yasaktır. Bir başka anlatımla, örtülü veya iş sözleşmesi ile açıkça internetin özel olarak kullanabileceğine dair izin yoksa işçi işyerinde özel amaçlı olarak internet kullanamaz. Ancak bu yasak istisnaen acil durumlarda ve işine ilişkin sebeplerden dolayı meşru bir şekilde delinebilir. Özel amaçlı kullanım izni verilmiş olsa dahi, işçi internet ya da e-mail komünikasyon sisteminin sınırsız kullanımına mezun değildir. İşçiye interneti özel amaçlı kullanımı sadece açık irade beyanı ile verilmesi şart değildir. Bu yönde izin örtülü olarak da verilebilir. İşyerinde en az altı ay boyunca işveren tarafından özel amaçlı kullanımın farkedilmesine rağmen ses çıkarılmamış olması, örtülü izin olarak değerlendirilmelidir. Ancak bu surette işçinin, işverenin gelecekte de ses çıkarmayacağına dair haklı güveninden bahsedilebilir. Keza, işverenin dinlenme odasında internet bağlantısı olan bilgisayarları işçilerin kullanımına tahsis etmesi de örtülü izin olarak görülmelidir.
İşçinin, işverenin açıkça yasaklamasına rağmen interneti özel amaçlı kullanmasında önceden ihtara gerek olmaksızın iş sözleşmesi feshedilebileceği gibi; işçinin pornografik resimleri videoları işletmenin veri taşıyıcısına indirmesi ve yüklemesi halinde ihtara gerek yoktur. Zira internetin her kullanımı bilgisayarda bir iz bırakır ve uzman üçüncü kişiler hangi internet bağlantısından hangi sayfalara girildiğini rahatlıkla tespit edebilirler. Bu suretle işverenin kamuoyu nezdindeki şöhreti önemli ölçüde zarar görebilir.
Acil durumlarda ve işine ilişkin sebepler gibi meşru bir neden yoksa işçinin mesai saatleri içinde özel telefon görüşmesi yapması geçerli fesih nedeni kabul edilebilir. Özel telefon görüşmesi nedeni ile iş sözleşmesinin feshi için bu konudaki yasağın daha önce işçiye bildirilmiş olması veya önceden ihtar verilmesi şarttır.
İnceleme konusu olayda; davacının yapılan bir toplantıda amiri durumundaki kişi ile tartıştığı, hakaret ve tehdit içeren sözler sarfettiği anlaşılmaktadır. Böyle olunca feshin haklı nedene dayandığının kabulü gerekir. Mahkemece davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur." demek suretiyle bu konuda açıkça bilgisayarların iş dışı sebeplerle kullanımının fesih sebebi olduğunu karara bağlamıştır.
Yargıtay 9. Hukuk dairesi 2008/36305 Esas, 2009/12393 Karar ve 4.05.2009 tarihli kararında:
"...Davacının iş amaçlı bilgisayarı mesai saatleri içerisinde internet alış veriş ve oyun sitelerine birden fazla girmek sureti ile amacı dışında kullandığı ve bu süre zarfında zamanını iş görme edimine harcamadığı anlaşılmaktadır. Üstlenilen işi yetiştirilmesi veya işverenin zararının oluşmaması, bu olumsuz davranışı ortadan kaldırmaz. Davacı yan yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu davranışının diğer işçi gibi işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş ilişkisinin işveren açısından devam ettirilmesinin beklenmez bir hal aldığı anlaşılmaktadır, işverenin iş sözleşmesini feshetmesi, davacının davranışlarından kaynaklanan nedene dayanmaktadır. Davanın reddi gerekir.
işçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
...Davacının iş sözleşmesinin feshinde en önemli nedenlerden biri olarak mesai saatleri içerisinde internette oyun oynayarak ve çeşitli haber sitelerinde zaman geçirmesi gösterilmiştir. Gerçekten de işveren bu konuda kayıtlar sunmuş olup, bilirkişi heyet raporunda da davacının her gün kısa süreli de olsa da iş amaçlı bilgisayarında internet alış veriş ve oyun sitelerine girdiği, bir yıl içerisinde 6 kez yarım saat, 6 kez de bir saatin üzerinde internette zaman geçirdiği tespit edilmiştir. Ancak bilirkişiler, bilgisayar yazılım ve yönetiminde görev alan personelin zamanını boşa harcadığının tek göstergesinin üstlenilen işi yetiştirmemesi ve zararın oluşması olduğunu, bunun ise kanıtlanmadığını bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığını belirtmişlerdir.
Davalının sunduğu ve çalışanların uymakla yükümlü banka etik kurallarının 20. maddesinde, çalışanların "Adalet, doğruluk, dürüstlük... güvenirlilik ve soysa sorumluluk prensiplerine aykırı davranışlarda bulunmayacağı ve "Bankaya ait varlıkları ve kaynaklan verimsiz ve amaç dışı kullanmayacağı" kurallarına yer verilmiştir. Bu etik kurallar iş sözleşmesinin eki niteliğindedir. Davacının iş amaçlı bilgisayarı mesai saatleri içerisinde internet alış veriş ve oyun sitelerine birden fazla girmek sureti ile amacı dışında kullandığı ve bu süre zarfında zamanını iş görme edimine harcamadığı anlaşılmaktadır. Üstlenilen işi yetiştirilmesi veya işverenin zararının oluşmaması, bu olumsuz davranışı ortadan kaldırmaz. Davacı yan yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu davranışının diğer işçi gibi işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş ilişkisinin işveren açısından devam ettirilmesinin beklenmez bir hal aldığı anlaşılmaktadır, işverenin iş sözleşmesini feshetmesi, davacının davranışlarından kaynaklanan nedene dayanmaktadır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır." hükmüne yer vererek. bu konuda içtihadını oluşturmuştur.
Yukarıdaki yargıtay kararları da birlikte düşünrüldüğünde Yargıtayın kökleşmiş içtihatlarına göre açıkça ya da örtülü olarak izin verilmediği müddetçe personel kendilerine tahsis edilmiş bilgisayarları iş dışında kullanmamalıdır. Açık olarak bu kullanımın yasaklanmadığı durumlarda işverenin bu duruma vakıf olduğunda iş aktinin feshine gitmeden önce personeli uyarması ve tekrarı halinde iş aktinin feshedileceğini bildirmesi daha uygun bir hareket olacaktır. Ancak porno sitelere girme vs konularda bu uyarıya gerek yoktur. Doğrudan iş aktinin feshi geçerli gesih sebebidir.
Ancak İş Kanununun 25/II. maddesindeki eylemlerden birinin ya da bir kaçının internet yoluyla ya yapılması durumunda örneğin, internet üzerinden işverene küfür, hakaret edilmesi şeref ve haysiyetine dokunacak sözler yazılması ya da işverenin başka bir işçisine cinsel taciz içerikli mailler yazılması gibi durumlarda, bilgisayarı iş dışında kullanma gerekçesinin dışında 25. maddenin ilgili fıkrası gereğince de iş akti haklı olarak feshedilebilir.
08.12.2012
Av.Zinnur KAYA